Okumaya düşkün ve güçlü bir fikir adamı olarak milletinin hayatını şekillendiren Atatürk’ün kütüphanesi de özeldi. Görev yaptığı cephelere giderken bavullarla kitap taşıdığını, düzenli ev hayatı yaşarken aynı zamanda çalışma odası olarak kullandığı iyi bir kütüphane odası hazırlattığını, yurt gezilerine çıktığı zaman o şehirlerin kütüphanelerinden kitaplar getirterek okuduğunu biliyoruz. Kitaba olan ilgisi nedeniyle Çankaya’da pembe boyalı yeni köşk yapılırken Afet İnan’ın belirttiğine göre, mimarlardan iki şey istemişti:
‘Büyük ve ferah bir yemek odası; üzerine büyük haritaların serileceği geniş bir masanın da konulacağı büyük bir kütüphane.’
Atatürk’ün oluşturduğu özel kitaplığındaki kitapların sayısı 4289’u, bibliyografik künye de 10.000’i bulmuştu. Süreli yayınlar dışında bunların değişik bilim dallarındaki dağılımı da onun ne kadar geniş bir yelpazede bilgi edinmek ve kendisini yenilemek istediğini göstermektedir. Kitapların sayısal durumuna bakıldığı zaman, “tarih” ön planda, bunun içinde de “Türk dünyası tarihi” ilk sırada yer almaktadır. Atatürk’ün Özel Kütüphanesi Kataloğunda 106 konu başlığı altında toplanan kitapların bütünü dikkate alındığında, edebiyat alanındaki kitapların, Atatürk’ün temel ilgi ve inceleme alanına giren kitapları izleyen bir çoklukla, kütüphanede yer aldığı görülmektedir.
Katalogda verilen bilgilerden biri de kitaplar üzerinde bulunan işaret ve notların ayrıntılı olarak dökümüdür. Atatürk’ün kütüphanesinde 194’ü işaretli, 9’u notlu ve 101’i işaretli-notlu olmak üzere, 304 işaretlenmiş kitap bulunmaktadır. Bu kitaplardan 192’si Fransızca, 91’i Türkçe, 9’u İngilizce ve 12’si Almancadır.
Atatürk’ün özel kütüphanesinde imzalı hediye kitaplarda vardır. Her dilden, çoğu yazarı, çevirmeni ya da yayıncısı tarafından armağan edilen kitaplar arasında; Finlandiya Hükûmetinin armağanı olan bir kitap, İngiliz kralının ithafı ve çevirmen imzalı bir kitap, F. von der Goltz imzalı bir kitap ile İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak imzalı kitaplar da bulunmaktadır. Ayrıca, Fransız Kadın Gazeteci Berthe Georges-Gaulis imzalı dört kitap ile, İngiliz Kadın Gazeteci Grace M. Ellison imzalı bir kitap vardır.
Kütüphanedeki kitapların gruplandırılmış durumu şu şekildeydi;
1. Genel konular (115 adet, % 2,7); Çeşitli kentlerde çıkan gazete dizileri: 45, Genel olarak dergiler: 18, Toplanmış genel denemeler:18, Genel ansiklopediler:14, Diğerleri:20
2. Felsefe konuları (121 adet, % 2,8); Yeni Çağ Felsefesi: 29, Psikolojinin alanları:20, Genel olarak felsefe ve estetik:18, Psikoloji:17, Diğer:37
3. Din konuları (161 adet, % 3,8); İslam dini:111, Hristiyanlık:22, Hristiyan olmayan dinler:12, Genel olarak din:10, Diğerleri:6
4. Sosyal bilimler (1168 adet, % 27,3); Askerlik:261, Siyasal bilimler:204, Hukuk:150, Ekonomi:145, Diğer:408
5. Dil bilimleri (387 adet, % 9); Türk dili:119, Alman dili:61, İngiliz dili:61, Fransız dili:58, Diğer:88
6. Teorik bilimler (152 adet, % 3,5); Biyolojik bilimler (yaşam bilimleri, arkeoloji):36, Matematik:27, Jeoloji bilimleri:26, Diğer:63
7. Uygulamalı bilimler (198 adet, % 4,7); Tıp bilimleri:99, Tarım, hayvan yetiştirme, veterinerlik:38, Mühendislik:25, Diğer:36
8. Güzel Sanatlar ve Eğlence (212 adet, % 4,9); Müzik:79, Mimari:25, Fotoğraf ve albümler:25, Diğer:83
9. Edebiyat (544 adet, % 12,7); Türk şiiri:127, Fransız edebiyatı:121, Türk tiyatrosu:46, Türk romanı ve hikayesi:42, Genel olarak edebiyat:33, Diğerleri:175
10. Tarih, Coğrafya ve Biyografi (1233 adet, % 28,7); Türk dünyası tarihi ve Yakın Doğu:399, Coğrafya ve turizm:194, Harita ve atlaslar:127, Eski Çağ ve Dünya tarihi:102, Genel olarak tarih:50, Diğerleri:361
Kitapların Konulara göre Önem Sıralaması da şöyleydi;
Türk dünyası tarihi ve Yakın Doğu (399 adet, % 9,3), Avrupa tarihi (266 adet, % 6,2), Askerlik (261 adet, % 6,1), Siyasal bilgiler (204 adet, % 4,7), Coğrafya ve turizm, (194 adet, % 4,5), Hukuk (150 adet, % 3,5), Ekonomi (145 adet, % 3,4), Türk şiiri (127 adet, % 2,9), Harita ve atlaslar (127 adet, % 2,9), Fransız edebiyatı (121 adet, % 2,8), Türk dili (119 adet, % 2,7), İslam dini (111 adet, % 2,6), Tıp bilimleri (99 adet, % 2,3), Müzik (79 adet; % 1,8), Alman dili (61 adet, % 1,4), İngiliz dili (61 adet, % 1,4), Fransız dili (58 adet, % 1,3), Türk tiyatrosu (46 adet, % 1,1), Gazeteler dizisi (45 adet, % 1,1), Türk romanı ve hikâyesi (42 adet, % 1,0), Diğer 82 konu (1576 adet, % 37)
Atatürk’ün kitap tutkusunun çocukluk yıllarında başladığı bilinmektedir. Zaman zaman roman okumaya da çok meraklıydı. Bilhassa Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu ile Aka Gündüz’ün Dikmen Kızı (Yıldızı) romanlarını severek okuduğunu bizzat Atatürk’ün 12 yıl kütüphanecisi olan Nuri Ulusu söylemektedir.
Çalıkuşu, Atatürk’ün yanından ayırmadığı romandı, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmıştı. Ağırlıklı olarak Anadolu’da geçen ve arka planda Osmanlı’nın son yıllarını anlatan roman, ana kahraman Feride’nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştı. Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu’nu, önce “İstanbul Kızı” adıyla dört perdelik bir oyun olarak yazmış, yapıtı 1922’de Vakit Gazetesi’nde Çalıkuşu adıyla roman olarak yayınlanınca büyük ilgi çekmişti. Çalıkuşu, duygusal bir olayı anlatmakla birlikte dönemin toplumsal sorunlarının eleştirel olarak da ortaya koymaktaydı.
Kurtuluş Savaşı dönemini anlatan ve Atatürk’ün sıkça okuduğu ikinci roman olan Dikmen Yıldızı ise, Yıldız adlı bir genç kızın nişanlısının şehit haberiyle yaşadığı ruhsal değişimi ve Anadolu’da kadınların milli mücadeleye verdiği desteği görerek iyileşmesini aktaran kişisel öyküydü. Milli Edebiyat Dönemi yazarı olan Aka Gündüz; eserinde milli mücadeleyi Anadolu üzerinden anlatmıştı. (Yazarın notu: Bugün Milli mücadele dediğimiz Ulusal varoluş kavgasının ehemmiyetini sıcak koltuklarında oturdukları için hala anlamamış olanların yapması gereken şey de yüzeysel değil yerinde ve detaylı bir sorgulamayla Anadolu ruhunu, zorlukları ve vatan aşkını anlamaya çalışmasıdır.)
Atatürk’ün hayatına yön veren eserlerden birisi de “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” (Grigory Petrov, 1923) kitabıydı. 1800’lerde “bataklıklar ülkesi” olan Finlandiya’nın bir avuç yurtsever aydın tarafından nasıl “beyaz zambaklar ülkesi”ne dönüştürüldüğünü anlatıyordu. Ekonomik, siyasi, kültürel devrim örneğiydi. Bilime ve ulus devlete dayalı topyekûn kalkınma modeliydi. Türk devrimiyle birebir örtüşüyordu. Atatürk’ü heyecanlandıran, bu benzeşmeydi. Bu kitaptan bazı alıntılar kullandı. “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözü, Beyaz Zambaklar Ülkesinde’ndi. Çok şaşırtıcı bazı tesadüfler de vardı. Beyaz Zambaklar Ülkesinde’nin baş kahramanı Johan Snelman 1881’de, Mustafa Kemal’in doğduğu yıl ölmüştü. Ve kitap, cumhuriyetimizin doğduğu yıl 1923’te yazılmıştı.
Mustafa Kemal tarafından askeri okul müfredatına eklendi. 70’li yıllara kadar Türkiye’de en çok satan yabancı kitaptı. Eserin varlığından haberdar olan Atatürk, kitabı getirtmiş ve inceledikten sonra hemen basılmasını ve sonra da en geniş şekilde dağıtılmasını emretmişti. Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı da eseri derhal askeri okulların müfredatına aldırtmış ve bu eserin, subay adaylarının el kitabı olmasına karar verilmişti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi görmüştü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline gelmişti.
1935.. . Moskova büyükelçimiz Vasıf Çınar, Çankaya’ya geldi, Mustafa Kemal çalışma odasındaydı. Dalgın dalgın kitap okuyordu. Vasıf Çınar boşboğazlık etti.
“Paşam bu denli kitap okuyarak kafanızı yoruyorsunuz, siz Samsun’a çıkarken böyle kitap okuyarak mı çıktınız” deyiverdi.
Mustafa Kemal gülümsedi.
“Bu tür lafları çok sık duyuyorum, işi gücü yok herhalde kitaplarla uğraşıyor diye dedikodumu yapıyorlarmış, çocukluğumda da böyleydim, elime üç beş kuruş geçince muhakkak yarısını kitaba verirdim, eğer aksini yapsaydım Atatürk olamazdım” dedi.
1 thought on “Atatürk’ün kütüphanesi ve okuma aşkı”