Atatürk dünya ve bölge barışı için neler yaptı ? Atatürk cesur bir komutandı. Taktik ve stratejik dehası tartışılmaz Atatürk cephelerde çok uzun zaman mücadele etti ve bir kez olsun yenilmedi. Gençliği savaş sahnelerinde geçti. Ama barışı her zaman savaşa tercih etti. Çünkü biliyor ve diyordu ki mecburi olmadıkça tüm savaşlar cinayettir. Ve yine biliyordu ki…
Kategori: Mücadelesi
Atatürk’ün tarım politikasından alınacak dersler
Atatürk’ün tarım politikasından alınacak dersler Bir ülke düşünün; fakir, yorgun, aç, gelişmemiş, kaynaklarından yoksun, sınıfsal uçurumlara itilmiş, umutsuz gelecekten…. Tarlalarda hastalıklar, fareler kol geziyor…. Mahsüller verimsiz, toprak kıraç, sulama yok denecek kadar az, olanlar da ilkel usullerle yapılıyor, tohumdan gübreye yokluk var, geri kalmışlık var, makineleşememiş ziraatlar… Ziraat mühendisi yok memlekette…. ilaç verecek haşerata, verim…
Mücadele-i Milli
Mücadele-i Milli İstiklal Harbi yani Kurtuluş Savaşı, Milli mücadelenin sadece bir kısmını içeriyor, silahlı bölümünü… inkılaplar, ilkeler bile yok literatüre göre. Ama geniş mana; Milli Mücadele. Çünkü Milli mücadele milli olan tüm argümanları ve mücadelelerin tamamını kapsıyor kalemle, satırla, kürekle, traktörle yapılan. Silahlı ordusu var ülkenin düşmanla boğuşuyor cephelerde…. Geride kahraman Türk halkı var ordusuna…
İstiklal ve Cumhuriyet
İstiklal ve Cumhuriyet Ulu Önder Atatürk, evrensel Nutuk’unun sonunu gençliğe hitabesiyle bitirmişti. Hepimizce malum be söylevin baş kısmını hatırlatacağım sadece; Ey Türk Gençliği, Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. Gerisi malum…. O günlerden alınacak dersler ışığında gelecekte yaşanabilecek…
Gaflet delalet ve hatta hıyanet
Gaflet delalet ve hatta hıyanet (Büyük Nutkun son bölümü) “Saygıdeğer baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir dönemin öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım. Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir…
Atatürk’le yürümek
Atatürk’le yürümek Osmanlı uzun asırlar boyu ülkeyi masallarla uyuttu. Atatürk de Ulusuna güzel hikaye ve umutlardan teşkil bir masal anlattı ve hayal kurmayı öğretti. İki masal arasındaki fark; ilki uyutmak, ikincisi uyandırmak için olmasıydı! “Bugüne kadar elde ettiğimiz başarı, bize ancak ilerleme ve medeniyete doğru bir yol açmıştır; yoksa ilerleme ve medeniyete henüz ulaşılmış değildir….
2030’a çeyrek kala
2030’a çeyrek kala Ulu önder Atatürk’ün vefatıyla Yüce Türk Milleti, derin bir boşluğa düştü. Süregelen rahatsızlığına rağmen Ulus hazır olamadı ve 10 Kasım 1938 ülke tarihine kara bir sayfa olarak etiketlendi. Ülke gidişatında uzun bir süre Atatürk etkisi devam etse de, Kurucu kadro aynı feyz ve ışığı maalesef yakalayamadı, ülke ancak 12 yıl kadar direnç…
Oyun dün de aynıydı bugün de aynı
Oyun dün de aynıydı bugün de aynı Yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz müsibetlerin Kurtuluş savaşı öncesinde yurdumuz topraklarında yaşattığı acıyı hatırlamak için o günlere göz atmakta fayda vardır. Dış güçlerin yurttaşlarımıza ve barışa müdahalesini, insanlarımızı kandırmalarını United Telgraph muhabirine verdiği ve Hâkimiyet-i Millîye’de yayınlanan demecinde Atatürk şöyle anlatıyordu; . “Avrupa ve Amerika kamuoyunca, aşağıdaki gerçeklerin bilinmesini…
BÜYÜK OYUN VE ÜST AKIL
Büyük oyun ve üst akıl Zalimler cephesi – mazlumlar cephesi Dünyada ırkına, cinsine, yaşına ve ten rengine, dinine ve diline bakmaksızın sadece iki grup millet olduğunu söylemek mümkündür. Zulmedenler ve zulümle mağdur olanlar. Yani zalimler ve mazlumlar. Bu aslında insanlar ve toplumlar içinde geçerli. İsterseniz siz buna kısaca iyiler ve kötüler de diyebilirsiniz. Tıpkı gece…
Atatürk’ten uzaklaşılan her yeni yılda …
(Okunma süresi; 13 dakika, 2038 kelime) İnsanların ne dediğinden ziyade ne demediğine bakmak gerekir bilhassa siyaset ve dinde! Kabuğu kırmak fıtratın bir diğer anlamıdır. Kabuklarınızı kırın, başınızı göğe kaldırın, kumdan çıkın. Size tüm öğretilenler birer kabuk. Bu elbiseler sizin değil, Kılıf içinde yaşatılıyorsunuz. Algılarla yaşatılıyorsunuz. Bir hafta medya kullanmayın, alışkanlıklarınızı onlar belirliyor. Uzaktan komuta ediliyorsunuz….