Atatürk dünya ve bölge barışı için neler yaptı ? Atatürk cesur bir komutandı. Taktik ve stratejik dehası tartışılmaz Atatürk cephelerde çok uzun zaman mücadele etti ve bir kez olsun yenilmedi. Gençliği savaş sahnelerinde geçti. Ama barışı her zaman savaşa tercih etti. Çünkü biliyor ve diyordu ki mecburi olmadıkça tüm savaşlar cinayettir. Ve yine biliyordu ki…
Etiket: bağımsızlık
23 Nisan sadece çocuk bayramı değildir
23 Nisan sadece çocuk bayramı değildir 23 Nisan kutlamalarını geride bıraktık. Güldük, eğlendik, baharın coşkusuyla bayram coşkusunu bir arada yaşadık ama malesef kutlamalar noksan kaldı, kalıyor, kalacak da. Çünkü günün anlam ve önemi daha çok panayır havasına döndürülüyor, çıkış noktası daha gerilerde bırakılarak yan etkenleri öne çıkarılıyor. Yani Ulusal Egemenlik, İlk Meclis, Cumhuriyet, Halk egemenliği…
Cumhuriyet’in ilk yüzyılı
Cumhuriyet’in ilk yüzyılı 1923 – 2023….. Yüz yılı geride bıraktık Cumhuriyet tecrübemizde. Nice zorluklarla kazanılmış, gençliğe ve orduya emanet edilmiş, çalışmayı, üretmeyi emreden Cumhuriyet’i yaşıyoruz yüz yıldır. Peki ne haldeyiz? Ne kadar yaşadık Cumhuriyet’i ve ne kadar yaşatabildik? Ya gelecek asırlara nasıl taşıyacağız? Bu bir siyasi yazı olmayacak…. partilerle, kişilerle alakamız yok. Durum tespiti yapacağız….
İstiklal ve Cumhuriyet
İstiklal ve Cumhuriyet Ulu Önder Atatürk, evrensel Nutuk’unun sonunu gençliğe hitabesiyle bitirmişti. Hepimizce malum be söylevin baş kısmını hatırlatacağım sadece; Ey Türk Gençliği, Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. Gerisi malum…. O günlerden alınacak dersler ışığında gelecekte yaşanabilecek…
Atatürk’le yürümek
Atatürk’le yürümek Osmanlı uzun asırlar boyu ülkeyi masallarla uyuttu. Atatürk de Ulusuna güzel hikaye ve umutlardan teşkil bir masal anlattı ve hayal kurmayı öğretti. İki masal arasındaki fark; ilki uyutmak, ikincisi uyandırmak için olmasıydı! “Bugüne kadar elde ettiğimiz başarı, bize ancak ilerleme ve medeniyete doğru bir yol açmıştır; yoksa ilerleme ve medeniyete henüz ulaşılmış değildir….
Atatürkçü gençliğe ve eğitimcilere düşenler
(Uzun yazı, okunma süresi; 25 dakika, 4145 kelime) Muallime öğretmen dediğimizde kazanmıştık, hoca demeyi kabul ettiğimizde tüm kazandıklarımızı kaybettik. Selam’ı, Selamünaleyküm’le değiştirdiğimiz anda da kaybettik. Bayan veya hanımefendiyi kadın’la değiştirdiğimizde de. Hep ve sürekli kaybettik. Sevda’ya aşk, hatun’a eş, vatan’a ülke, Cumhuriyet’imize demokrasi dediğimizde kaybeden hep biz olduk. Andımız’a ırkçı dediler ses edemedik, Milli Marşı’mızı…
Atatürk’süz bir Türkiye olamaz
(Okuma süresi 49 dakika, 8061 kelime, uzun yazı) Önce Mustafa, sonra Kemal, sonra gazi, mareşal başkomutan ve başöğretmen, ve nihayet Atatürk olan bu asil kahraman aynı zamanda Türk’ün makus talihinin kurtarıcısıydı. Bozkurt misali halkını yokluğun kıyısından bereketli yarınlara taşıyan Atatürk destansı kahramanlık öyküleriyle dünyayı kendisine hayran bırakırken, vefatıyla da yasa boğabilen, ülkeler tarihine dünya lideri,…
Atatürk ile kimleri ve neleri yendik?
Yıl 1922… Türkiye, emperyalizme karşı ulusal bağımsızlık savaşını kazanmış, sıra zaferin Lozan’da tesciline gelmişti. Yaklaşık 8 ay boyunca süren müzakerelerin tıkandığı bir noktada, Lord Curzon İsmet Paşa’ya şöyle demişti: “Konferansta bir neticeye varacağız. Ama memnun ayrılmayacağız. Hiçbir işte bizi memnun etmiyorsunuz. Hiçbir dediğimizi; makul olduğuna, haklı olduğuna bakmaksızın, kabul etmiyorsunuz. Hepsini reddediyorsunuz. En nihayet şu…
Mehmetçik adı nereden geliyor
BİGALI MEHMET ÇAVUŞ (MEHMETÇİK ADININ İSİM BABASI) Mehmetçik adının “isim babası” Bigalı Mehmet Çavuş, 1878 yılında Bulgaristan’ın Filibe Kasabasında dünyaya gelmiştir. 1877 – 1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında ailesi Anadolu’ya göç ederek Biga’nın Bahçeli Köyüne yerleşir. Türk Milleti için ölüm-kalım savaşı olan Çanakkale Savaşı’nda Bigalı Mehmet Çavuş da cephededir. İtilaf Devletleri deniz savaşları sırasında 4…
Atatürk kalibrasyonuna geri dönüş
“Ormanlar küçülüyor ama buna rağmen ağaçlar balta için oy kullanmaya devam ediyordu. Çünkü balta ağaçları ‘sapım tahtadan’ diyerek, onlardan biri olduğuna inandırmıştı.” (Paulo Coelho) Maalesef yaşadığımız günler tasallut eden koyu bir cehaletin, şiddet kokan gericiliğinin eseri. Rayından çıkmaya yüz tutmuş demokratikleşme sürecinin, unutturulmaya çalışılan laikliğin, kademelendirilmeye çalışılan insanlığın pandemi ile kıskaca alınmış şeytani kumpas günlerini…