Atatürk ile dünya bir dengeye kavuşmuştu. Sadece Türklük değil, medeniyette nefes almış, yanlışlarını görmüş, savaştan ziyade refaha ve tekamüle yönelmenin şansını yakalamıştı. O vefat edince denge üç yıl yıl kadar devam etse de yeniden bozuldu. Kanlı II. Dünya savaşı yaşandı. Hem de ilkinden çok daha acımasız ve sinsi.
Türklük tarih boyu dünya dengesiydi. Bölgesel güç olduğu müddetçe barışın teminatı, mertliğin ve haysiyetli dış politikanın garantörüydü. Ne zaman ki Türklük Osmanlı devşirmeleri marifetiyle üçüncü sınıf muamele görmeye başladı, ne zaman ki Türk yurdu ilim ve aklı inkar eder hale getirildi, ne zaman ki Türkler cahil bırakıldı ve ezildi, bundan sadece Türklük zarar görmedi, tüm cihan dengesini kaybetti. Ortam Bizans oyunlarına, mezhep çekişmelerine kaldı, Müslüman dünya laik Türkiye örnekliğinden mahrum ve Türklük alemi sahipsiz kalınca da şeytancı zihniyetler dengeyi kötülük lehine bozmayı başardılar.
Avrupa Atatürk ile kendisine çeki düzen vermişti. Hatta minnetlerini Atatürk’ü Nobel’e aday göstererek ispat etmişlerdi. Pek çok faşist ülke demokrasiyle tanışmış, barış rüzgarları egemen olmuştu. Süratli ve akılcı kalkınma modelleri Avrupa’ya örnek olmuş, milli duygular ülke siyasetlerinde yeniden söz sahibi olmuştu. (Lakin bu milliyetçiliği savaş bahanesi olarak kullandılar) Ta ki siyonizm barıştan rahatsız olup kutuplaşmayı dileyene, Hitleri çıkarana, Holokost’a niyetlenene, komünizm prototipini denemeye karar verene kadar.
Yani Avrupa Atatürk ve Türk mucizesi ile tam toparlanma yoluna girecekken yeniden kan ve hüsran rüzgarlarına teslim oldu, Atatürk’ü izlemekten geri adım attı. Çünkü Atatürk örneği şeytancılar için en tehlikeli örnekti ve Atatürk davasının akıllardan silinmesi gerekliydi. Bunu onlarca yıl yapamadılar. Sonra adını, eserlerini silmeye çalışarak, yalan ve iftiralar üreterek, köklerini yalancı zehirleriyle, empoze tarih manipülasyonlarıyla kurutarak yaptılar. Atatürk’ten sonra gelenlerin öngörülerindeki yetersizliklerden de istifadeyle halk kişiye dayalı kalkınma modelinin sürmeyeceğine inandırıldı, yeni liderler kendilerince bir usul takip etti ve onlarca yıl susmak durumunda kalan düşmanlar baltalarını yeniden topraktan çıkardı. Ülke zarar gördü ama Avrupa ve dünya bizden çok daha fazla etkilendi, şeytanlaştı. Hala da öyle.